''Sultan Abdülhamit, Ermeni ayaklanmalarına son vermek için onların ele başları ile görüşerek bir anlaşmaya varmayı tasarlıyordu. Artın Paşa’nın oğlu Dertad Dadyan Cenevre’ye gönderilerek, Taşnaksutyun Komitesi temsilcileri ile görüştürüldü. Taşnaksutyun Komitesi, müzakereye girmeyi dahi kabul etmedi. Anlaşılıyor ki; komitenin asıl amacı, ıslahat falan değildi. Onları bütün istekleri kabul edilse de onlar yine isyanlarına devam edecekler, yakacaklar, yıkacaklar, öldürecekler, öldürteceklerdi. Birbirini seven ve birbirine güvenen insanları can düşmanı yapacaklardı.''[1] ''24 Temmuz 1908 tarihinde Türkiye’de hiç kan dökülmeden ve çoktan beri özlenen, Meşrutiyet yönetimi kuruldu. Bütün dünyanın hayretleri içinde padişahın yetkileri hiçbir güçlükle karşılaşılmadan kısıtlandı. Millet Meclisi seçimleri yapıldı. Ancak bu güzel düş, Hristiyanların tepkisi ile bozuldu. Özellikle Ermeniler mecliste yeterince temsil edilmediklerini düşünüyorlardı.''[2] ''Başlangıçta hükümete samimi bir davranış gösteren komiteler ilk günlerin heyecanı geçtikten sonra, hükümetin zayıflığından ve gevşekliğinden yararlanarak yavaş yavaş eski faaliyetlerine dönmeye başladılar. Propagandalarla halkı kışkırtmaya, silah ve cephane toplamaya başladılar. Ermeni bayrakları, Ermeni hükümdarlarının ihtilal, isyan aşılayan eserleri, marşlar, milli şairler, milli oyunlar meydana çıkardılar.''[3]
[1] Bektaş, s. 57.
[2] Bektaş, s. 56.
[3] Bektaş, s. 58.
This entry was posted
on 4.01.2010
at 01:59
and is filed under
Ermenilerin Örgütlenmeleri
. You can follow any responses to this entry through the
.