“Türklerin Ermenilere karşı hoşgörülü ve toleranslı tutumu onların daha çok kaynaşmasına neden olmuş ve bu hiçbir hristiyan toplumlarında görülmemiş bir olaydır. Kendi dillerinin yanı sıra Türkçe' yi de isteyerek öğrenen Ermeniler, Osmanlı toplumunda edebiyat, tiyatro, musiki ve mimarlık alanlarında büyük başarılar elde etmişlerdir. Doktorluk, mühendislik, zanaatkarlık, kuyumculuk ve sarraflık mesleklerinde başarılı olan Ermenilerin, Osmanlı devletindeki diğer zümrelere kıyasla sosyal ve ekonomik hayatları son derece iyi olmuştur. Ermeni’lerin, kendi toplumlarını yönetmekle oluşturdukları ruhani ve idari meclislerin yanı sıra, Osmanlı devletini yönetmede oluşturulan meclislerde de başarıyla hizmet ettiklerini görüyoruz. Meşrutiyetin ilanından sonra açılan Meclis-i Mebusan'da meclis başkan vekili de dahil olmak üzere dokuz Ermeni milletvekili bulunmuştur. Kısaca Osmanlıdan 5 bakan, 22 paşa (general) 33 milletvekili, 7 büyük elçi, 11 Konsolos, 12 öğretim üyesi, 8 doktor general, 42 yüksek dereceli Ermeni memur şerefle ülkeye hizmet ettik. Ermeniler, ekonomik ve ticari hayatta da çok başarılı olmuşlardır. Rumlar ve Yahudilere ilk birlikte ülke ticaretine yön veren Ermeniler, Osmanlı ekonomiye büyük katkılarda bulunanlar kendileri de elde ettikleri kazançla rahat bir hayat yaşamışlardır”[1].
[1] Saray, s. 12.
This entry was posted
on 30.12.2009
at 02:38
and is filed under
Türk-Ermeni İişkilerinin Başlaması
. You can follow any responses to this entry through the
.