“Uzun yıllar aynı ülkede tek idare altında veya komşu ülkelerde yaşayan milletler birbirlerinin kültürlerinden etkilenirler. Topluluklar arasındaki kültür alışverişi bazen uzak ülkelerde oturanlar arasında da olur. Farkında olmadan eski tarihi devirlerde yaşamış kavimlerden kültürümüze miras kalmış kelimeler, giyim kuşam unsurları, adetler ve benzeri şeylerde vardır. Daha önce de anımsattığımız gibi, Türk toplumu hiç bu kadar haşır neşir olan Türk kültürünü, örf ve adetlerini benimseyen Ermenilerin bu alanda başarılı, hizmetler verdiğini görmekteyiz. Ermeniler şu dört dalda Türk kültürüne başarı ile hizmet etmişlerdir. Türk Halk Edebiyatı, Türk Musikisi, Türk Mimarisi ve Türk Sahne Sanatları.”[1].
“Anadolu’da Türklerin çoğunlukta olduğu bölgelerde yaşayan Ermenilerin kendi milli dillerini unuttukları, hakim topluluk dili olan Türkçeyi öğrendikleri Ermeni araştırmacılar tarafından da kabul edilmektedir. Türk kültürünü benimsemiş bu insanlara Türkophile, yani Türk dostu, Türkleri seven Ermeni denilmiştir. Ermeniler yoğun bir şekilde Türk Kültürünün ve dilinin tesirinde kaldıklarından Ermeni-Türk edebiyatı adı verilen Ermeni harfleri ile yazılmış eserler Kraelitz-Grei Fenhorst, Enno Littmenn, Otto Spies gibi doğu bilimlerin, Fuat Köprülü, Ahmet Rasim gibi bilim adamı veya yazarlarımızın dikkatini çekmiştir. Ermeni Muhaliflerinden H. Berberian bu edebiyat ürünlerini beş kısma ayırarak, aşıkların şiirleri, sözlü edebi eserler, tercümeler, gazete veya mecmualar, mezar kitapları olduklarını belirtir”[2].
[1] Saray, s. 19.
[2] Saray, s. 20.

This entry was posted on 30.12.2009 at 02:38 and is filed under . You can follow any responses to this entry through the .

0 yorum